Dünyanın en büyük zulmü,jenositi, beraberinde asimilasyonu, yani temel olarak soykırımı, Amerika kıtasında, 15. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar yapılan Kızılderililerin İspanyollar,İngilizler başta olmak üzere,diğer her Avrupalı halkı tarafından yok edilmesidir.
Bunu Rusya lideri Putin hükümeti, Putin'e "katil" diyen ABD 'nin çiçeği burnunda başkanı Biden'e açıkca söyledi.
Lenin' in tanımıyla özde burjuva diktatörlüğü, halkların hapishanesi olan Avrupa, bu gün hala göçmenleri otoparklar altında vahşi ortamda üst üste barındıran Avrupa, milyonlarca Kızılderilileri katili olmakla yetinmemiş,tüm Afrika' nın,tüm uzak doğu' nun katildir. Faşizm,Nazizm ,Nükleer bomba, vahşetlerinin en üst boyutudur. Temeli ise Asur,Babil, Antik Yunan,antik Roma' dır.
Bugün Çanakkale Savaşları' nın yıldönümü... Bu savaşın olduğu yer, Batı'nın,Avrupa' nin işgal açık, aşağılama, baskı, köleleştiren kültürünün, dile, kültüre saldırısının denize,toprağa gömüldüğü, yerdir. Birgün orada ki anıtlara karşın utanılmadan yeniden denenecektir.
Antik Helen ve Roma ile küresel emperyal olarak başlayan sömürgeleştirme, köleleştirme politikasına direnen Anadolu' nun, göçer kultürleri nedeniyle, boyun eğmez, özgür, anarşik, kural tanımaz halkı olan Turukkular,Turuvalılar ve Asya' ya taşıdıkları kültürleriyle Türkler, batı denilen kurallı esaretin, köleleştirmenin kümesinin, onların tarihsel yaması olan Samilerin ana hedefidir. Nedeni, köle barındırmayan Turklerin, köleci Çin, Avrupa topluluklarının yaşam tarzıyla çelişkili olmasıydı.
Bu nedenle bu özgür step kültürünü ve tarihi silmek, mümkünse yok etmek, yok göstermek hedefleri. Neyse ki bilim denilen insanlık var,gerçekleri araştırıp,kaydediyor. Bu vahşi, aşağılık, sinsi batının Türkçe ise kolaylığı,matematikliği ile ise en büyük korkuları.. Bu korkunun temelinin ne olduğunu ise Hunlarin barbar yöneticisi Atilla ile Roma ilişkilerinin anlatıldığı tarihi yazılarda ogreniyoruz. .Bir göçer kültürü ayakta tutan dilimize sahip çıkalım.
Çıkalım da, siyaset denilen kavramın açık, net, özü ve sözü bir kültürlü topluma enjekte edilerek toplumun dokusunun bozulması ne olacak?.. Bugün "Beni bul..." diyen bir korkakın, soytarının sesiyle silkiniyoruz ve çakalın ardında ki çapsız, çalmaktan doymayan siyasetçilerin dünyasına, her türlü entrikanın kaynağı Roma^ya ve Bizans'a gidiyoruz. İki bugüne kadar yöneten sınıf olarak değişsede, sitemsel olarak entrikalarıyla süre giden antik Roma ve Bizans oyunlarıyla yüzkeşiyoruz. Çatışma entrikaya dayanan Bizans kültürüyle, dobra,açık Türk kültürü arasında bu eksende sürüp gidiyor. Sapla, samanı bilerek karıştıran bir sistem de yürüyen siyaset de "Türkçüyüm" diyen etnik kökeni belli olmayanlar ile Yetmiş millete eşit bakan Türkler arasında mücadele sürüyor. Etnik kökeni belli olmayanlar bu micadele sürecinde hızla "Türkleşirken", Türkler, yaşananların dokularıyla uyumsuzluğundan dolayı hızla kimliklerinden uzaklaşıyor.
Oysa Türk, evrensel bir sözcük... Kokuşan sistemin yıkıcısı... Özgürlüğün ön koşulu... Değişimn nedeni...Bir gün felecek tüm dünyanın özgürlükçüleri, eşitlikçilerinin önünü açmak içim kedilerini, tarihte önemli aşamalarında olduğu gibi, yine yıkım için feda edecekler ve insanlık tarihinde "Türk" diye anılacaklar.